6 Temmuz 2009 Pazartesi

Kolestrol hakkında yararlı bilgiler

kolestrol

Insan vucudunda kan gibi gerekli olan bir maddedir. Fazlaligi cesitli hastaliklara neden olur. Soya lesitin, omega 3 yagi, uzum cekirdegi ozu, greyfurt, enginaar, ananas haplari, yesil cay, zencefil, birberiye, kusburnu, kekik, kirmizi pul biber, sivribiber kolestrolde faydalidir.

Bol taze sebze ve meyve, soya fasulyesi, kekik suyu, yosun, derin deniz baliklari, taze yesil salatalar, limon, kivi ve narenciye yardimci besinlerdir.
Tere yagi, margarin, balik yagi, kaz yagi, sigir yagi, koyun ic yagi, tavuk yagi ve hindi yagi gibi kati yaglarla, sakadat, yumurta sarisi, krema, fazla hamur isleri ve seker, fazla tuz, kestane ve kuruyemisler cok az kullanilmalidir.

Pratik Bitkisel Formuller

Ayrik koku, ardic tohumu, seytin yapragi, kekik, bibiriye gibi bitkiler, cay gibi demlenip icilirse, kolestrolun dusmesini saglar.

Biberiye ve zerdecal, toz haline getirilip, yemeklere kyarim cay kasigi kadar eklenir.

Yesil cayin kolestrolu dusurucu ozelligi vardir.

Bir bardak kaynar suya, bir cay kasigi zencefil konulur. 10 dakika bekletilip gunde 3 bardak icilir.

Bir bardak suya 4-10 gram zerdecal konulur. 10 dakika kaynatilip, gunde 2-3 bardak icilir.

5 bardak suya 100 gram hayit tohumu konulur. 10 dakika kaynatilir. Icine bir limin sikilip 2 adet aspirin, 30 gram karabas otu, 10 gram ogul otu ilave edilir. 10 dakika bekletilip, 1 gunde tuketilir.

1 bardak kaynar suya 4-10 gram kantaron konulur. 10 dakika bekletilip, gunde 2 bardak icilir.

Menopozda Kolesterol

Kadınların son evresi menopoz. Bu son evre lafının kulağa hoş gelmediğinin farkındayız. Sinir etmek için tekrarlamaya gerek yok ama kadının yaşam evrelerine bakıldığında menopoz gerçekten kadınların son evresi. Menopoz illa yaşın getirdiği doğal yaşlanma süreci değildir. Yani bu şu anlama gelmiyor “Yaşlandın, uzatmaları oynuyorsun”. Daha fazla batmadan sebeplerine girelim. Menopoz genellikle yaşa bağlı gibi bilinse de farklı sebepleri de olabilir. Vücudun hormon sağlısında bir problem, yumurtalık kanseri ve doğal yaşlanma süreci kadınları menopoz sürecine sokabilir. Birçok kadın bunları zaten bildiği için biz menopozun getirebileceği ciddi rahatsızlıklardan özellikle kolesterol ve kolesterolün getirilerinden bahsedeceğiz.


Menopozda Kolesterol
Kalp krizi konusunda kadınlar erkeklere nazaran daha az riske sahiptir. Fakat kadın menopoza girdiğinde bu gerçek değiştiriyor ve sosyal hayatta eşit olamayan kadın - erkek kalp ve damar hastalıkları riski konusunda eşitleniyor. Bunun sebebi ise; menopozun kolesterol dengesini bozması. Menopozda kötü kolesterol yükselmeye ve iyi kolesterol düşmeye başlıyor. Bu dönemde bilinçli olmak çok önemli çünkü menopozda kolesterol kadından kadına değişiyor.

Ciddiye Alınması Gereken Işaretler :
Baş dönmesi, halsizlik, bulantı, baygınlık, soğuk terleme, göğüste sıkıntı, nefes darlığı gibi belirtiler kalpte bir sorun olduğunu anlatıyor olabilir.

Menopozun zararlarını hangi kadınlar yaşıyor?
Bu risk faktörleri fazla değişmiyor zaten sürekli karşımıza çıkan ikazlardan yani klasiklerden. Biz yinede maddeler halinde yazalım:
  • Sigara içen
  • Alkol kullanan
  • Hormon tedavisi gören
  • Depresyon
  • Kilo problemi olan
  • Hareket ve egzersizden yoksun olmak yani hareketsiz yaşam

Bu maddelerin hepsi kolesterolü tetikliyor ve dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarına yol açıyor. Kolesterolle ilgili yazımızda neler yapılabileceğini anlatmıştık. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Sağlıklı beslenme ve doğal östrojenler menopoz döneminde rahatlık sağlayabilir. Peki başka ne yapmak gerekir?

Yıllık Sağlık Taramaları
Düzenli sağlık taramalarından geçmek şart. Genellikle menopoz dönemindeki kadınlara kemik yoğunluğu ölçümü ve mamografi gibi tetkikler yapılıyor. Oysaki bu tetkiklere kolesterol, şeker ve tansiyon vs. eklenmeli.

Bir sağlık şikâyetiniz olsun olmasın mutlaka düzenli sağlık taramaları yaptırın.

Kolesterol e Faydalı Gıdalar

Kolestrole Bire Bir Besinler
Vücuttaki kolesterol seviyesini düşürmek için doğal gıdalar alternatif. Pek
i hangi gıdalar neye iyi geliyor?


Kolestrole Bire Bir BesinlerSiyah çikolata olarak da bilinen bitter çikolata, sütlü çikolataya göre 3 kat daha fazla vücuda yararlı antioksidan içeriyor. Bu antioksidanlar, kan pıhtılarının birbirine yapışarak büyümesini engelliyor ve damarlarda tıkanıklığı önlüyor.

CEVİZ-BADEM-FINDIK
E vitamini, magnezyum ve bakır içeren ceviz ve badem kalp sağlığının en önemli koruyucularından. Omega 3 açısından da zengin olan ceviz ve badem kalorili besinler oldukları için doktorlar bunları salataya ya da yoğurda karıştırarak az miktarda yemeyi tavsiye ediyor.

YAĞLI BALIKLAR
Somon, ton ve sardalye gibi balıklarda bolca bulunan omega 3 yağ asitleri kötü kolesterolü düşürüyor.

SOYA
Et ve peynir gibi hayvansal ürünlere alternatif olarak gösterilen soya, vücuttaki kolesterole dönüşen doymuş yağ oranını azaltıyor.

ELMA
C vitamini ve lifli proteinler içeren elma bir ay boyunca her gün iki adet yendiğinde, LDL (iyi kolesterol) seviyesi düşmeye, HDL (kötü kolesterol) seviyesi ise artmaya başlıyor.

FASÜLYE
En fazla lif içeren besinlerden olan fasülye günde bir tabak yendiğinde kolesterolü 6 haftada yüzde 10 düşürüyor.

YULAFLI BESİNLER
Yulaflı besinlerde bolca bulunan lifler, ince bağırsakta kolesterol moleküllerine yapışarak, kolesterolün kana karışmasına fırsat bırakmadan, doğal yollarla vücuttan atılmasını sağlıyor.

PORTAKAL
Vitamin zengini portakal ve diğer turunçgiller, içerdikleri ’flavonoid’ adlı antioksidanlar sayesinde kalp ve atardamarların zarar görmesini önlediği gibi kolesterolü düşürüp, mide ve yemek borusundaki kanser riskini de azaltıyor.

SARIMSAK
Günde 3 diş sarımsak, kolesterol parçacıklarının atardamar duvarlarına yapışmasını önleyerek buralarda plaka oluşmasını engelliyor.

KOLESTEROL Değerleri

Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması, HDL-kolesterolün düşük olması bir risktir. Bu tür kişilerde, kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

20 YAŞIN ÜZERİNDEKİLER İÇİN KAN KOLESTEROL DÜZEYLERİ
< 200 mg/dl (NORMAL)
200-239 mg/dl (SINIRDA YÜKSEK)
> 240 mg/dl (YÜKSEK)
KAN LDL-KOLESTEROL DÜZEYLERİ
< 130 mg/dl (NORMAL)
130-159 mg/dl (SINIRDA YÜKSEK)
> 160 mg/dl (YÜKSEK)

KAN HDL-KOLESTEROL DÜZEYİ
KADINDA ORTALAMA 55 mg/dl (NORMAL)
ERKEKTE ORTALAMA 45 mg/dl (NORMAL)
< 35 mg/dl (DÜŞÜK)

RİSKLİ DURUMLAR
Kolesterol > 200 mg/dl veya
LDL-kolesterol > 130 mg/dl veya
HDL-kolesterol < 35 mg/dl.

KAN TRİGLİSERİD DÜZEYİ
< 200 mg/dl (NORMAL)
200-400 mg/dl (SINIRDA YÜKSEK)
400-1000 mg/dl (YÜKSEK)
> 1000 mg/dl (ÇOK YÜKSEK)

Yukarıdaki değerlere uygun olmayan sonuçların saptanması, yağ metabolizması bozukluğunu düşündürür. Bu durumda kan alınarak kolesterol, LDL-kolesterol, HDL-kolesterol ve trigliserid düzeyleri ölçülmelidir.

Kan kolesterol seviyeleri parmak ya da kolunuzdan alınan kan örneğinden ölçülür.

Kan testinde toplam kolesterol ve HDL-kolesterol seviyeniz ölçülür.

Kan testi öncesi aç olmanız ya da özel bir şey yapmanız gerekmemektedir.

Testlerin sonucuna göre LDL-kolesterol seviyesinin direkt ölçümü gerekebilir, bu test için aç olmanız gerekir.

LDL-kolesterol seviyesi kalp hastalığı riskinizle ilgili daha fazla bilgi verir ve tedaviyi belirlemede yardımcı olur.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Yüksek Kolestrol

Kanda kolesterol, yağ-protein karışımı (tıp dilinde lipoprotein) içinde taşınır. Genelde yağ-protein karışımının bir bölümü düşük yoğunlukta (tıp dilinde düşük dansiteli lipoprotein) diğeri yüksek yoğunlukta (yüksek dansiteli lipoprotein) dir. Genelde kandaki kolesterolün % 18 kadarı yüksek yoğunluktaki yağ-protein karışımı içinde taşınır. Kanda, özellikle düşük yoğunluktaki yağ-protein kolesterol karışımı artınca damarların içinde kolesterol birikmesi hızlanır. Damarların cidarında kolesterol birikiminin artmasına; yüksek tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi etmenler de etki eder. Damarlarda biriken kolesterollü madde kanın akımım engelleyerek damar sertliğine, dolayısıyla koroner kalp hastalığına neden olabilir.

Dünyanın bir çok yerinde yapılan araştırmalar, beslenme şekli, kan kolesterol düzeyi ve damar sertliğinden oluşan kalp hastalığından ölüm arasında ilişki olduğunu belirtmektedirler. Kolesterol ve doymuş yağlan çok tüketen Finliler ve Amerikalı¬arda kan kolesterol düzeyleri yüksek, kalp hastalıklarından ölenler çokken, daha çok kolesterol, fakat doymuş yağı az besinlerle beslenen Japonlarda kan kolesterol düzeyleri düşük ve kalp hastalıklarından ölenlerin oranı daha azdır. Yine, temel besinleri balık olan Eskimolar da kolesterolü çok almalarına karşın, doymuş yağı az almaktadırlar. Bu grupta da koroner kalp hastalıklarından ölümlerin daha az olduğu gözlenmiştir.

Kolestrol Beslenme

Kanserden sonra en çok korkulan hastalıklardan biri de enfarktüs. Her yıl binlerce insan enfarktüs geçiriyor ve yine binlerce insan bu sebepten ölüyor. Ve bunların arasındaki üç kişiden biri kadın. Yani eskiden inanıldığı gibi sadece erkeklerde görülmüyor. İnsanlar bu hastalığa kurban olmamak için daha fazla hareket edebilir, sigarayı bırakabilir, strese girmekten kaçınabilir, beslenmesine daha çok dikkat edebilir. Çünkü; yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıklara bir türlü vazgeçemediğimiz fazla yağlı, tatlı ve tuzlu yiyecekler neden oluyor. Sonuçta yağ birikmesi kalp damarlarını daraltıyor ve bu da enfarktüs demek oluyor.

Kalp rejimi diye bir şey yoktur, fakat yağlardan mümkün olduğu kadar uzaklaşıldığı takdirde sorun azalmış demektir. Kalorileri de hesaplamaya gerek kalmaz.

Ekmek: Beyaz undan yapılan ekmeğin tadı gerçi çok güzeldir ama kepek, çavdar ürünleri daha sağlıklıdır. Çünkü bunlarda daha çok vitamin ve mineral vardır.

Çilek: Çileği krem şanti yerine yoğurtla birlikte yemeniz daha iyi olur. Taze meyveler bol vitamin ve lifli madde içerirler, bu nedenle her gün sofraya konulmalıdırlar.

Kızarmış tavuk: Derisi olmadan yenildiğinde kalp için mükemmel bir besindir. Daha yağlı olan sucuk yerine ekmeğin üstüne tavuğun göğsünden bir parça koyabilirsiniz.

Tatlılar ve çikolata: Çok yağlı ve çok tatlı şeyler. Bu nedenle bunlar sadece kalp için değil, dişler ve formunuz için de iyi değillerdir. Bu gibi şeylerin yerine öğün aralarında meyve ve örneğin havuç, salatalık yiyebilirsiniz.

Tereyağı ile yapılmış pasta ve kekler: Tam bir kalori bombasıdırlar ve vücuda yağ depolarlar. Kalbinizin hatırı için bunları yemekten vazgeçmelisiniz.

Ton balığı: Salatasını veya ekmek üstüne koyup yerseniz, kalbinize iyilik etmiş olursunuz, çünkü balığın yağı kalp için çok faydalıdır. Ayrıca balıkta bol miktarda protein de vardır.

Sucuk salam vs: Bu gibi yiyeceklerde bulunan fazla miktardaki yağ gizli olduğundan insan çoğu zaman fark etmez.

Cips: Televizyon seyrederken atıştırmak için çok güzel bir yiyecektir. Fakat kalp için çok yağlı ve çok tuzludur. Şu andan itibaren bunu yemek listenizden silmelisiniz.

Margarin: Bitkisel yağ içerdiği için kolesterol tehlikesi yoktur ve daha çok doymamış yağ asitlerinden oluşmuştur.

Peynir: Kemikler ve dişler için çok önemli olan kalsiyum, peynirde bol miktarda vardır. Fakat bazıları çok yağlıdır. O yüzden az yağlı olanını tercih etmelisiniz.

Patates kızartması: Kalp için sağlıksızdır. En iyisi dondurulmuş olanlardan alıp fırında pişirin.

Mısır gevreği (cornflakes): Şekersiz olarak ve yağsız sütle yendiğinde kalp için sağlıklı bir kahvaltıdır. Çünkü vitamin, mineral, demir ve lifli maddeler yönünden zengindir.

Yumurta: Kalbin düşmanı olarak bilinir. Ancak haftada yenen üç yumurta tehlikeli değildir.

Köfte: Yağsız etten yapılırsa kalp için tehlikeli değildir.

Tereyağı: Hayvansal yağdan yapılır, doymamış yağ asitleri içerir. Kalp için ne kadar az yenirse o kadar iyidir.

KALBİN HOŞUNA GİDEN YİYECEKLER

Bol lifli madde içeren yiyecekler yiyin. Kepek çavdar ürünleri, taze meyve ve sebze, lifli maddeler için en zengin kaynaklardır. Lifli besinler kolesterol ve yağ miktarını azaltır.

Sofranızda sık sık balık bulundurun. Balığın içerdiği daha çok doymamış asitler damarlarda yağ birikmesini önler.

Magnezyum kaynaklarını (örneğin fındık, fıstık, baklagiller gibi) yemeyi ihmal etmeyin. Magnezyum kalbin fonksiyonunu dengede tutar ve adalelere enerji sağlar.

Bol ıspanak yiyin. Bu yeşil sebzede bol miktarda folikasit veB6, B12 vitaminleri vardır.

9 ALTIN YAŞAM KURALI

1. Tansiyonunuza dikkat edin. Göstereceğiniz bu dikkat enfarktüs tehlikesini yüzde 40-60 oranında azaltır.

2. Kolesterolünüze düzenli olarak baktırın. Bu da tehlikeyi yüzde 25 oranında azaltır.

3. Sigarayı bırakın.

4. Kan şekerini ciddiye alın. Şeker hastalarının yüzde 70'i kalp dolaşım hastalıklarından ölüyor.

5. Kilonuza dikkat edin. İdeal kilo ile tehlike yüzde 50 oranında azalır.

6. Günde iki bardak şarap için. Bu da tehlikeyi yüzde 25-45 oranında azaltır.

7. Haftada iki kere 30 dakika süreyle yapacağınız spor, tehlikeyi yüzde 45 oranında azaltır.

8. Stresten kaçının. Stres tansiyonu yükseltir ve bunun sonucu olarak enfarktüs tehlikesi başgösterir.

9. Günde alınan 100 mg Asetilsalisilasit tehlikeyi yüzde 30 oranında azaltır.

ENFARKTÜSÜN İLK İŞARETLERİ

Akut enfarktüsün işaretleri şunlardır:

· Göğüs kafesinde ve buradan iki kola birden, karına, kürek kemiklerinin arasına ve çenenin alt kısmına yayılan şiddetli, uzun süreli ağrılar.

· Çoğu zaman göğüs kafesinde yanma hissedilir, ağrılar boyuna ve karnın üst kısmına da girebilir.

· Göğüs kafesinde sıkışıklık veya şiddetli ağrılar.

· Soluk bir yüz rengi, alında ve dudağın üst kısmında veya yüzün her tarafında soğuk ter.

· Oturmaya veya yatmaya zorlayan nefes alma zorluğu (sık sık derin olmayan nefes almalar).

· Aniden bilinçsiz olarak yere yıkılma.

SON ARAŞTIRMALAR

Son yıllarda gerek kalp-damar, gerekse kanser hastalıklarının oluşmasında yağ soylu maddelerin önemli rolü olduğu görüşü, yağların sağlığımız için zararlı olduğu izlenimini uyandırabilir. Ancak bu hatalı bir yargıdır. Yağların diyetten tamamen kaldırılması, aşırı ve dengesiz tüketimleri kadar zararlı olabilir. Yağların vücudumuzda bir çok önemli görevleri olup, belli bir düzeyde alınmaları sağlığımız için gereklidir. Hiç yağ yemesek de vücudumuz yağ soylu maddelerin çoğunu nişasta ve proteinli gıdalardan üretebilir, ancak vücutta yapılamayan ve dolayısıyla "elzem yağ asiti" olarak tanımlanan linoleik asitin, diyetle alınan çoklu doymamış yağlarla az miktarda ama mutlaka alınması gerekir. Beslenme ve gıda uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt uyarısı şöyle: "Tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemez. Diyetten, kolesterol içeren gıdaların çıkarılması yanlıştır, çünkü gereksiz yere besleyici gıdalardan uzak kalınmış olur."

Son 20 yılda yapılan araştırmalar bu sonucu çıkarıyor. Diyetle alınan kolesterol yani tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemiyor. Örneğin, yüksek kolesterol içeren bir gıda olan yumurtanın, kan kolesterolünü yükseltme potansiyeli düşüktür. Yoğurt, kolesterol içeren bir gıda olmasına karşın, kan kolesterolünü düşürmekte, LDL/HDL oranını olumlu yönde etkilemektedir. Aynı şekilde balık da kolesterolü yüksek bir gıdadır, ancak içerdiği omega 3 yağ asitlerinden dolayı LDL/HDL oranını düzeltmektedir. Buna karşın, çikolata ve hindistan cevizi yağlarında kolesterol olmadığı halde, bu yağları içeren gıdaların tüketimi kan kolesterolünü yükseltmektedir. Bu nedenlerle, kan kolesterol düzeyini düşürmek isteyen bir kişi, diyetinden kolesterol içeren gıdaları çıkartarak sorunu çözebileceğini düşünürse, yanlış olur ve gereksiz yere yoğurt, balık ve yumurta gibi besleyici gıdalardan yararlanamaz. Zaten yiyeceklerle alınmayan kolesterol açığı karaciğerde yapılan üretimle kapanacaktır. Ancak aşırı düzeylerde ve sakıncalı gıdalarla alınan kolesterolün damarlar üzerinde olumsuz etki yaptığı da bir gerçektir.

Kolesterol diyeti

Kolesterolü etkileyen en önemli faktör beslenmedir. Ağız yoluyla aldığımız katı yağlar (doymuş yağlardan zengin), yağlı sığır ve koyun eti, tam yağlı süt ve süt ürünleri kolesterolu yükseltir. Beslenmede sıvıyağ kullanmak (yemekleri kızartmamak koşuluyla) kolesterolu dengede tutar. Yağ dışında uyulması gereken bir diğer konu da tuz tüketimi. Olabildiğince az olmasıdır. Meyve-sebze rahatlıkla tüketilecek besinlerdir. Ekmek alırken tercih kepekli, buğday ya da çavdar ekmeğinden yana kullanılmalı, beyaz ete ağırlık verilmeli. Kırmızı et kullanımında ise hem miktarı sınırlı tutmak, hem de olabildiğince yağsız et kullanmak gerekiyor.

Kan değerlerinden hangisinde normalin dışında bir sapma varsa, bunun kiloyla bağlantısı var. İdeal kilo, ideal sağlık demektir. Hareketsiz yaşam da kolesterolu tetikliyor. Çünkü hareket, kalori yakmak demektir...

Kolesterol düşürücü bir diyet uygulanıyorsa, bazı sınırlamalar içinde olmalı. Tahıl ürünlerinde kepekli buğday, çavdar ekmeği, yulaf ezmesi, mısır gevreği, makarna, pirinç ve bulgur iyi huylu kolesterolün dostları. Süt ürünlerinde yağsız süt ve beyaz peynir, eritme peyniri ve yağsız yoğurt kullanmakta yarar var. Yumurtanın sadece akı yenebilir. Çorbolarda ağırlık; sebze çorbası ve yağsız et suyu çorbasında olmalı.

Balıklarda ayırım yok, sadece pişme biçimleri önemli... Ya ızgara, ya da buğulama olarak pişecek balıklar, fırına da sürülebilir hiç bir katkıda bulunmadan...

Özgürce yiyebileceğiniz deniz ürünü istiridye... Derisi alınmış tavuk ve hindi eti, yağsız dana eti yasak değil... Tatlılar da unutulmamış kolesterol diyetinde... Yağsız sütle yapılan muhallebi, sütlaç gibi tatlılar, meyve salatası (kaymak ya da krem şantisiz), aşure, pestiller, cezerye, kuruyemişli sucuklar, yani yaş ya da kuru meyveyle yapılan tatlıları mönülerine alabilirler. Kuruyemişlerde bir sınırlama var, ceviz, badem, kestane bu sınırlamanın dışında. İçeceklerde çay, nescafe, düşük kalorili meyve suları öneriliyor. Tüm taze ya da dondurulmuş sebzeler, kuru baklagiller, haşlanmış patates listemizde...

Tümüyle yasaklanmayan, ancak ölçülü yenmesi önerilen besinler de var kolesterol diyetinde:

* Yarım yağlı süt ve süt ürünleri, haftada iki kezi geçmemek kaydıyla yumurta (sarısıyla tabii), midye, istakoz, çok hafif sıvıyağda kızartılmış balık, az yağlı soslar gibi...
* Yağsız sığır, dana jambon, dana ve tavuk sosisi zaman zaman sofranıza konuk olabilir. Ayda bir kez ciğer yiyebilirsiniz bu diyette...
* Yağlar çoklu doymamış, tekli doymamış yağlar gibi bir sınıflamaya da tutulmuş. Ayçiçeği, mısırözü, soya vs çoklu; zeytinyağı, hidrojenize olmamış yumuşak margarin ise tekli doymamış yağlar kategorisinde... Her iki grup da, kolesterol diyetinde sınırlı olarak kullanılabiliyor. Tabii onlarla yapılan pasta, bisküvi, helva gibi ürünler de...
* Kuruyemişler de ölçülü türler yerfıstığı, Antep fıstığı ve fındık...

Kesinlikle kaçınılması gereken gıdalar ise oldukça uzun bir liste:

* Öncelikle hamur işleri (börek, açma, kruvasan, poğaça, kurabiye, kek vb.)
* Tam yağlı süt ve süt ürünleri de bu listede.
* Çorbalardan paça ve işkembe yasak.
* Belirsiz yağda kızarmış balıklar ve balık yumurtaları da uzak durulması gerekenler.
* Deniz ürünlerinde karides ve kalamar cezalı.
* Tüm yağlı etler (ördek, kaz da dahil), sosis, salam, pastırma, sucuk ve tüm kümes hayvanlarının derisine yeşil ışık yakılmıyor.
* Hayvansal yağlar, tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, hidrojene yağlar ve sert margarinler kolesterol diyetinde mutfağa bile girmeyecek.
* Ne yazık ki dondurmalar, kremalı pastalar, hazır her türlü pasta, bisküviler, hazır pudingler, çikolata ve tüm çikolatalı hazır tatlı ürünleri kesinlikle yok diyet listesinde...
* Soslu kuruyemişler, hindistan cevizi, cipsler, sebze konserveleri de...
* Tuz çok az kullanılmalı, hazır salata sosları ve mayonez yasak...

Hiç bir diyet kolay değildir. Ancak sağlıklı bir yaşam için her şeye değer.

Kolestrol Zararları

Yüksek olan kolesterol kalp ve damar hastalıklarına neden oluyor. Her zaman ideal kiloda kalmak ve düzenli spor yada hareket etmek gerekiyor.
İnsan kanında bulunan hücre zarı ve bazı hormonların yapımında kullanılıyor. Gelişme ve büyümeye yardımcı oluyor. Büyük miktarlarda vücutta üretilir ve birazı dışarıdan besinler ile alınır.
LDL kötü kolestrol oranı tehlikelidir. Kalp ve damar hastalıklarını tetikler.Kandaki yağların damar duvarlarında birikmesine neden olur ve damar sertliği yapabilir. Bu damarlardan kan geçemezse kalp krizi ortaya çıkar.
Yüksek olan kolestrol bir şikayet oluşturmaz.Damarlarda birikmesi sonucunda seneler sonra kendisini gösterir.
İyi kolestrol HDL damarlardan LDL kolesterolü uzaklaştırır ve yüksek olmasının da kalp damar hastalıklarında koruyucu etki yapar.

Kolestrol Nedir

KOLESTEROL

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar,karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu....), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar.








Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir. Toplumda arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.

Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.

İyi kolesterol-kötü kolesterol
Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir (paket edilir). Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir. Değişik tipte lipoproteinler vardır:
1. LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.
2. HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.
HDL ve LDL kolesterolden başka lipoproteinler de vardır. Sadece isimlerini yazıyorum: VLDL, IDL ve şilomikronlar. Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki kolesterol kadar belirgin değildir.

Yüksek kolesterol nedir?
Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

20 yaşın üzerinde Kan kolesterol düzeyi
200 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
200-239 mg/dl arası sınırda yüksek’tir
240 mg/dl'nin üstü ise yüksektir.
Kan LDL-kolesterol düzeyi
130 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
130-159 mg/dl arası sınırda yüksek’tir.
160 mg/dl'nin üstü ise yüksektir.
Kan HDL-kolesterol düzeyi
35 mg/dl'nin altı düşüktür.

Kanda kolesterol 200 mg/dl veya LDL-kolesterol 130 mg/dl veya HDL-kolesterol 35 mg/dl ise RİSK FAZLADIR.

HDL-kolesterol yükseldikçe risk azalır. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl ve erkekte 45 mg/dl’dir yani kadınlar bu yönden daha şanslıdır.

Kan trigliserid ölçümüne göre sınıflandırma

200 mg/dl Normal
200-400 mg/dl Sınırda yüksek
400-1000 mg/dl Yüksek
1000 mg/dl Çok yüksek

Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir. Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.